Biyolojik çeşitlilik kaybı yaşadığımız yüzyılda en önemli çevre sorudur ve bu sorun doğrudan insan yaşamını etkilemektedir. Müzeler ise geçmiş ile gelecek arasındaki köprülerdir ve doğa tarihi müzeleri bulunduğu coğrafyanın jeolojik/biyolojik tarihçesine sahip çıkarak, yerkürenin bir çeşit hafızası rolünü üstlenmektedir. Hızla yok olan canlı ve cansız doğal çeşitliliğin korunmasına yönelik gösterilen çabaların belki de en etkilisi, insanları doğal çevre hakkında bilgilendirmek ve neleri kaybediyor olduğumuz konusunda uyarmaktır. Doğa tarihi müzelerinin en önemli misyonu bu uyarıların yapılmasına aracılık etmesidir. Biyosfer Yolcusunun Doğa ve Müze Günlüğü başlıklı bu proje, lise seviyesindeki öğrencilerinin biyolojik çeşitlilik, ekosistemler ve doğanın sunduğu benzersiz öğrenme fırsatları konusundaki farkındalıklarını artırmayı amaçlamaktadır. Bu proje öğrencilere doğayı bir laboratuvar olarak kullanma, biyosferin önemini kavrama ve biyolojik çeşitliliğin korunması konusunda duyarlılık geliştirme fırsatı sunacaktır. Önerdiğimiz projede hedef kitle öğrencileri doğada ve müzede yapacakları etkinliklerde bilimsel süreçleri birlikte keşfedecekler, deneyimlerini toplumun gelecek için birlikte çözüm üretme süreçlerine aktarma kazanımlarını elde edeceklerdir.